cekingenlik

Çekingenlik Kişinin Hayatını Nasıl Etkiler?

Bazı kişiler sosyal ortamlarda daha arka planda kalmayı tercih ederler. Çevredeki kişilerin bakışları bile bu kişinin stres yaşamasına sebep olabilir. Kişi bu stresi hem duygusal hem fiziksel olarak hissedebilir.

Çekingen kişiler kendilerini sosyal ortamlarda gergin, stresli ve huzursuz hissederler ve bu duygular, fiziksel olarak da kişide terleme, sıcak basması, kalp atışının hızlanması vb. şekillerde kendini gösterebilir.

Çekingen kişiler neler yaşar?

  • Fikirlerinin saçma bulunacağı kaygısıyla konuşmamayı tercih ederler.
  • Çevresindeki insanların ne düşüneceklerini çok önemserler.
  • Hata yapmaya karşı yoğun bir kaygı duyarlar.
  • Hayır deme zorluğu yaşarlar.
  • İsteklerini ifade edemezler.
  • Eleştirilmekten korkarlar.

Çekingenlik kişinin hayatını nasıl etkiler?

Çekingen olma durumu, kişinin sosyal ve mesleki yaşantısında sorunlara neden olur. Sosyal olarak kişi, ilişkilerinde uzak ve mesafeli kalabilir. Bu durum da derin ilişkiler kurabilmesini engeller. Ayrıca kişinin kendini ifade etmesi güç olduğundan, mesleki yaşamında hep bir adım geride kalmayı tercih eder.

Bu durum, kişinin var olan potansiyelini kullanamamasına neden olur.

Çekingen kişilerin düşünce yapısı şu şekildedir;

  • “Ben beceriksizin tekiyim.”
  • “Fikrimi neden ifade edeyim,nasıl olsa saçma bulacaklar.”
  • “Benimle konuşmak istemeyecektir.”
  • “İstemediğimi söylersem beni reddeder.”

Bu düşünceler de kişinin duygusal olarak kendisini kaygılı, huzursuz ve gergin hissetmesine neden olabilir. Bu düşünceler ve duygularla baş etmek için ise kişinin davranışları ortamdan kaçınma ya da sessiz kalma şeklinde olabilir. Kişi kaçındıkça duygular yoğunlaşır ve kişi düşüncelerini sorgulamadan doğru olduğuna inanabilir.

Terapi sürecinde ne yapılır?

Terapide kişinin hayatının olumsuz yönde etkilenmesine neden olan, kaçındığı, kendisinde kaygı yaratan sosyal durumlar saptanır. Kişinin kaygısını arttıran durumlar üzerinde çalışılır.

Kişinin sosyal becerilerini ve girişkenlik becerilerini arttıracak çalışmalar yapılır. Kişinin olumsuz düşünceleri (‘‘aptal durumuna düşeceğim’’, ‘‘beni reddedecekler’’ vb.) değerlendirilir ve yeniden yapılandırılarak, olumsuz düşüncelerin daha olumlu ve gerçekçi düşünceler haline dönüştürülmesi için çalışılır.

Terapi sürecindeki amaç kişinin kaygısının hayatını kısıtlamasını önlemektir. Böylece kişi sahip olduğu potansiyeli kullanabilir ve hayatını daha verimli, kaliteli ve tatmin edici bir şekilde yaşayabilir.

Uzman Klinik Psikolog

Romina Kuyumcuoğlu