Empati kurabilmek ilişkilerin sağlıklı bir şekilde sürebilmesi, karşımızdaki kişinin anlaşıldığını hissetmesi ve iyi bir dinleyici olabilmek için oldukça önemli bir beceridir.
Empati karşınızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini dinleme ve anlama becerisidir. Empati kurmak, karşınızdaki kişiyi onun koşullarını ve içinde bulunduğu durumu değerlendirerek dinlemenizdir.
Empati kurarken ben yoktur. Sen vardır.
‘‘Ben olsaydım şu yaptığını yapmazdım.’’
‘‘Ben olsam bu ilişkiyi çoktan bitirmiştim.’’
‘‘Ben olsaydım kesin şunu söylerdim.’’
Bu cümlelerin alt mesajı eleştiri, yargılama ve yönledirme içerir. Ayrıca hepsi kişiseldir.
Kimse siz değil.
Herkesin olaylara ve kişilere yükledikleri anlamlar farklı olduğundan sizin kolayca atabileceğiniz bir adım, karşınızdaki kişi için zor olabilir. Bunun tam tersi de geçerlidir. Sizin yapmakta zorlandığınız bir şey karşınızdaki kişi için oldukça kolay olabilir.
Herkesin sahip olduğu güçler farklıdır. Siz ‘‘ben olsaydım…’’ diye başlayan bir cümle kurduğunuzda, karşınızdaki kişiye ‘‘yapamadığın şey çok kolay, sadece sen yapamıyorsun’’ mesajı geçer. Bu karşınızdaki kişiye yargılanmak ve daha da güçsüz hissetmesi dışında bir şey hissettirmez.
Hiç kimse bir diğer kişiyle aynı durumda olamaz. Karşınızdaki kişiyle bire bir benzer bir olayı yaşamış, bu senaryoyu çok iyi tanıyor dahi olsanız, sizin durumla başa çıkma tarzınız ve olaya karşı duruşunuz farklı olacaktır. Bir olay herkes için farklı anlamlar içerir ve sonuçları göğüslemek herkes için farklı zorluktadır.
Empati, dünyayı karşınızdaki kişinin gözünden görebilmektir.
‘‘Ben senin yerinde olsam bunu yapmazdım.’’
‘‘Bence işin doğrusu bu’’ demek empati kurmak değildir. Bu, olan durumu kendi koşullarınızda değerlendirmeniz durumudur. Yani sizin bakış açınızdır.
Buna benzer şekilde iyi niyetle yapılan, karşımızdaki kişiyi teselli etme durumu da biz farkında olmadan negatif sonuçlara neden olabilir.
‘‘O kadar büyütülecek, dert edilecek mevzu değil canım bu…’’
‘‘Olur böyle şeyler, geçer, aldırma sen ona…’’
Bu cümlelerin hepsinin kişiye ulaştırdığı mesaj : ‘‘Üzülmenin gereği yok, konu önemli değil’’ şeklindedir.
Bunun kişide bıraktığı hissiyat da anlaşılmama şeklinde olur. Konu sizin gözünüzden bakınca küçük ve önemsiz görünebilir, hatta konu gerçekten çok küçük bile olabilir, ancak kişi bunu dert edindiğine göre onun için büyük ve anlamlıdır.
Empati, karşı tarafın koşulları, durumu, hisleri değerlendirilerek onun bakış açısından duruma bakabilme durumudur ki bu çok derin bir anlayış gerektirir.
Karşımızdaki kişi olumsuz bir duygu içindeyken ihtiyaç duyduğu şey onun yanında olmanız ve onu dinlemenizdir. Teselli cümlelerini herkes kurabilir ancak eleştirmeden ve yargılamadan dinlemeyi herkes beceremez.
Uzman Klinik Psikolog
Romina Kuyumcuoğlu